23 Aralık 2014 Salı

CUKKA


            Vakti zamanın birinde şehirde oturan Neriman Hanım köyde oturan akrabasına gitmeye karar verir. Köye giden son atlı arabaya binerek köye gider. Köy yolunda arabadan iner, akrabasının evine doğru yürüyerek gider. Bir de bakar ki kapılar kilitli, akşamın karanlığı çökmüş, ne yapacağını bilemeden kala kalır. Sağına soluna bakınırken köyde "Kör Hasan" olarak bilinen eli bastonlu iki gözü kör bir adam görür. Akrabasını adama sorar. O da akrabasının buradan göç ettiğini, nerede olduğunu bilmediğini söyler. Kadın çok üzülür, ne yapacağını bilemez.

            Adam "adınız nedir, nerede oturursunuz" diye kadına sorar. Neriman Hanım da adama daha sonra başına musallat olmasın diye isminin Habibe Hanım olduğunu, adresini belirtmeden şehirde oturduğunu söyler. Kör adam "bu gece bende kal, sabah ilk araba ile dönersin" der. Kadın da çaresiz, birlikte adamın evine giderler.

            Kadın "ben hemen yatıp uyuyayım sabah da erkenden kalkar giderim" der. Hava da bir hayli serinlemiş, soğumuştur. Adam "sana şu cübbemi vereyim, üzerine ört üşümeyesin Habibe Hanım" der. Aradan bir zaman geçtikten sonra kadın tedirgin bir halde uykuya dalarken kör adam yanına yanaşır, kadını taciz etmeye başlar. Neriman Hanım da korku ve hışımla adamı silkeleyip bir kenara fırlatır, cübbeyi de sırtına sarıp sarmalayarak evden koşarak kaçmaya başlar. Adam kadının arkasından "Habibe Hanııım dur, gitme, gideceksen cübbeyi bırak da git" diye bağırır. Ancak hava çok soğuk. Kadın ne yapsın. Adamın sözüne aldırış etmeden cübbeye sıkı sıkı sarınarak koşa yürüye anca sabaha kadar şehirdeki evine ulaşır.

            Yorgunluktan hemen uykuya dalar. İkindi zamanı uykusunun arasında sokakta bir bağırtı duyarak yatağından kalkar. Penceredeki perdenin arkasından sokağa bakar. "Habibe Hanııım, Habibe Hanııım cübbenin yarısı seniiin yarısı benim" diyerek bağıran köydeki kör adamı görür. Kadın adamın köyden kaçarken arkasından cübbe de cübbe, şehire gelip sokaklarda cübbe de cübbe diye bağırmasına şaşar kalır. Hemen bir kenara fırlatıp attığı cübbeyi eline alır sağını solunu yoklamaya başlar. "Ne kadar da ağırmış bu cübbe, sırtımdayken hiç de farkına varmadıydım, şu cübbenin astarını sökeyim de içine bir bakayım" der.

            Ayırınca cübbeyi astarından, içinin tamamen yünle kaplanmış olduğunu görür. Yünleri hışımla tiftiklerken arasından çil çil altınlar yere dökülmeye başlar. "Vaaay seni gidi Kör Hasaaan vay" der. Bu cübbeyi kullanarak kim bilir ne canlar yaktın, beni de hem namusumdan, hem de şerefimden edecektin. Yok öyle yağma, cübbe değil ama bu CUKKA'nın tamamı benim der kendi kendine. Kör Hasan da Neriman Hanım'ı Habibe Hanım diye bildiğinden, emsalini, adresini de bilmeden sokaklarda bağıra çağıra deli divane arayıp durur.

Yıldız Açar  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder