Vakti zamanında bir Ana Oğul varmış.
Küçük bir kasabada birlikte yaşayıp
giderlermiş.
Bir gün 10-11 yaşlarında iken Oğul, komşunun
kümesinden bir yumurta çalmış.
Getirmiş vermiş Anasına.
Anası hiç sormamış Oğul'a "yumurtayı
nereden aldın, getirdin" diye.
Pişirmiş koymuş oğlunun önüne
yedirmiş haram yumurtayı bile bile.
Bakmış ki anası hiç ses etmiyor
yaptığına, başlamış Oğul tavuk çalmaya.
Sonra da koyun, keçi, inek çalmaya.
İnsanların parasını, ziynetini, malını
mülkünü çalıp, gasp etmeye.
Çaldıklarını pazarda satıp parasını anasına
getiriyormuş.
Anası da durumdan hiç rahatsız
olmuyormuş.
Aksine çok mutlu oluyormuş oğlu eve
para getiriyor diye.
Oğul astığı astık, kestiği kestik, azılı
bir eşkiyâ olmuş.
Sonunda jandarmalar düşmüş Oğul'un peşine.
Yakalamışlar dağda.
Çıkarmışlar Kadı'nın huzuruna.
Kadı, bütün yaptıkları için idam
kararı vermiş Oğul'a.
İdam sehpası kurulmuş, toplanmış
bütün ahâli.
Cellat Oğul'u Kadı'nın huzurunda idam
sehpasına çıkarmış.
Kadı, Oğul'a "idamdan önce son
isteğin nedir" diye sormuş.
"Anacığımı getirin, ona sarılıp
öpmek istiyorum" demiş Oğul.
Kadı emir buyurmuş; "getirin anasını
mahkûmun" diye.
Getirmişler anasını Oğul'un
karşısına.
Bütün ahali toplanmış, idamı dikkatle
seyrediyormuş.
Anası gelince, Oğul sarılmış anasına
sıkıca.
Anasından dilini çıkarmasını istemiş
öpmek için.
Ahâli şaşırmış mahkûmun bu isteğine.
Anası son isteği diye çıkarmış dilini
oğluna karşı.
Oğul da harrt diye anasının dilini ısırarak
koparmış, tükürerek atmış yere.
Kadı "ne yaptın sen, anacığına
da kıydın, günahın bin kat daha arttı" demiş mahkûma.
Oğul da Kadı'ya dönmüş;
"Anam o bir yumurtanın hesabını
sorsaydı, bugün bu idam sehpasında olmazdım" demiş.
Kadı; "indirin mahkûmu, çıkarın Anasını idam
sehpasına" demiş.
Oğlanın anasını oracıkta hemen asıp,
idam etmişler.
Oğul'a da; "bundan sonra
namusunla çalış, kazan, yaşamana devam et".
"Bu da bütün insanlara ibret
olsun" demiş.
YILDIZ AÇAR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder