30 Aralık 2019 Pazartesi

30.12.2019 - SEVGİLİ NİMET ALP

(TÜRKİYE’NİN MEDAR-I İFTİHARI SES, DANS, TİYATRO VE FİLM YILDIZI);

Bayram günleri, yılbaşı geceleri, doğum günleri, kutlanacak tüm özel günler seninle bir başka güzel oluyordu. Çocuklarla birlikte en başta sen sıraya girer onlarla çocuk olurdun. Ben de hediyemi istiyorum, bahşişimi istiyorum diye bağırırdın. Sonra kolay değil ben senin annenim derdin. Hem bana hem de çocuklarıma manevi annelik yaptın. Sabahları kahvaltıyla başlar, gece sohbetiyle günü bitirirdik. Yerin doldurulamaz. Sensiz her şey boşmuş. 45 yılımız birlikte geçti bu fani dünyada. Her şeyin sonu ölüm, gerçek dünyaya gitmek. Hiç birbirimizi üzmedik ve kırmadık. Nur içinde yat. Mekanın cennet olsun…



29 Aralık 2019 Pazar

YENİ YIL MESAJIM


Bu yeni yıl herkese mutluluk, sağlık, huzur getirsin. Bütün torunlarımın, çocuklarımın, arkadaşlarımın, dostlarımın, beni tanıyan herkesin yeni yılını en içten dileklerimle kutlar, sağlıklı, mutlu, huzurlu, başarılı, sevgi dolu olmalarını Allah’tan niyaz ederim. Terörle savaşan askerlerimizin sağ salim terörün kökünü kazıyıp bitirmelerini, Devletimin bu savaşlara son verip, milletimizi huzur ve refaha kavuşturmasını Cenab-ı Allah’tan dilerim. Sevgilerimle…

11 Aralık 2019 Çarşamba

ŞIKIDIM KOKOREÇ

Kokoreç, paça-kelle çorbası, işkembe çorbası İstinye Şıkıdım Kokoreç'te yenir. Çok yerde yedim ama, bu kadar lezzetli, temiz ve tazesini her zaman burada buluyorum. Teşekkürler...

27 Eylül 2019 Cuma

BOK BÖCEĞİ


Adamın biri arkadaşlarıyla toplanmış, aralarında sohbet ediyorlar. Allah'ın yarattıklarından bahsediyorlar. Adam yahu her şeyi yaratmış da lağımdaki bok böceğini neden yaratmış. Hiç bir faydası yok ki, fakat yine de vardır Allah'ın bir bildiği demiş. Sohbetten sonra herkes evlerine dağılmış. Adam bir hastalanmış, bir hastalanmış ki ayağa dahi kalkamaz hale gelmiş. Yataklara düşmüş. Komada yatar gibi kan ter içinde üç gün geçmiş. Üç gün sonrası karısı rüyasında pir sakallı bir dedenin 41 gün boyunca her gün lağımdan bir bok böceği alıp hap gibi kocasına içirmesini söylemiş. Kadın rüyasını 41 gün boyunca kocasına ilaç gibi bok böceğini içirip tatbik etmiş. Sonunda adam yataktan kalkarak iyileşmiş. Hanım bana ne içirdin de iyileştirdin demiş adam. Nasıl bir mucize haptı o demiş. Kocası kadını çok sıkıştırınca olanı biteni kadın aynen anlatmış. Adam hayretler içerisinde "Allah'ım ben senin işine bir daha hiç karışmam, sorgulamam, sen beni affet" demiş. Bir süre sonra çok güzel günlerden bir gün adam yine arkadaşları ile gemi seyahatine çıkmışlar. Denizin ortasında güzel gün gitmiş, fırtına kıyamet kopmuş, gemi battı batacak, bütün yolcular güvertede çığlık çığlığa bağrışıp namaza durup Allah'a yalvarmaya başlamışlar. Bizim adam da bir kenarda sakince durup onları seyretmeye başlamış. Bunu gören arkadaşları adamın üzerine yürüyüp, sen neden Allah'a yalvarmıyorsun, namaz kılmıyorsun bizimle beraber demişler. Adam da "ben bir kez Allah'ın işine karıştım, 41 tane bok böceği yuttum." Gemiye binmeden önce de ben Allah'a duamı ettim, yalvardım. Onun için ben korkmuyorum. Allah her şeyin hayırlısını verir, her şeye kadirdir, o ne derse o olur, duanızı başınıza bir iş gelmeden önce etmeniz lazımdı demiş...

18 Mayıs 2019 Cumartesi

ODUNCUNUN KARISI


18.05.2019 Bir insan alın teri dökerek, beli bıkını ayrılarak, kafasını yorarak, elinde kazma kürek madende çalışmadıysa oradaki çalışan işçinin kıymetini bilmez. Hiç bir işçinin kıymetini bilmez. Camide hutbe, minarede ezan okumaya benzemez bu iş. İmam hatiplerde lagara lugara yapmaya, imam nikahıyla 9 karı alacam demeye benzemez bu iş. Madende ölen bütün işçilerimiz tıpkı teröristlerle çatışmada ölen askerlerimiz gibi şehit olmuştur. Siz terörist başlarını salmayı düşünüyorsunuz. Yani terörü destekliyorsunuz. Hani ip atmıştınız, ipiniz mi yok asmaya deyip. Şimdi ne oldu? Siz nasıl milliyetçisiniz. Sizden utanıyorum. Nerde Meral Akşener, ner de siz.... Utanıyorum, utanıyorum, utanıyorum sizden...
ODUNCUNUN KARISI
Oduncu tarlasında sabanıyla, hayvanları ile uğraşını bitirdikten sonra her gün ormana gidip kışlık odununu kesip sobalık hale getirerek bir yandan da kış hazırlığını yapıyordu. Fakat karısı kocasının her gün eve getirdiği kalem gibi odunları; bana iyi kadın, merhametli kadın, yardımsever kadın desinler diye etrafındaki komşulara dağıtarak kocasının binbir emekle getirdiği odunları har vurup harman savuruyordu. Adam odun bitti diye karda kışta dahi ormandan odun kesip evine getirmek mecburiyetinde kalıyordu. Getirdiği odunların yetmemesi mümkün değildi. Karısının odunları konu komşuya dağıttığını biliyordu ama karısına olan sevgisinden sesini çıkarmıyordu. Artık o kadar canı sıkılmış, yanmıştı ki artık bu böyle gitmez, takatim kalmadı, elim ayağım tutmaz oldu diye düşündü. Ve sabah kalkınca karısına bu gün kendimi pek iyi hissetmiyorum, ormana odun kesmeye beraber gidelim, sen de bana yardımcı ol dedi. Baltaları alıp karı koca ormana gittiler. Başladılar odun kesmeye. Kadın baltayı salladıkça ahh uhh demeye başladı. Binbir zorlukla odun kesmeyi bitirdiler. Adam kesilen odunların bir kısmını karısının sırtına, çoğunu da kendi sırtına yükleyerek eve dönüş yoluna çıktılar. Kadın yolda offf pufff belim bıkınım ayrıldı, ayaklarım titriyor, tutmuyor diye söylene söylene eve geldiler. Bunların gelişini gören komşular ellerine çuvallarını alıp koşa koşa karşıladılar kadından odun alabilmek için. Fakat kadının canı o kadar yanmıştı ki komşularına; "hadi ormanın yolu şurası kocalarınızı alın da gidin kendi odununuzu kesip getirin, bir daha da odun için benim yanıma gelmeyin, sizi görmek dahi istemiyorum" dedi.