2 Nisan 2017 Pazar

NE HAYIR, NE EVET, ÜLKEM İÇİN CUMHURİYET

Ben gerçeklere bakarım. Fabrikalar kapanıyor. Hayvancılık yok oldu. Tarım alanları yok oldu. Çiftçi kan ağlıyor, ekemiyor. Saman ithal eder duruma geldik. Esnaf umutsuz, dükkan kapatıyor. İşsizlik diz boyu. Millet eti kasabın vitrininde seyrediyor. Gemin yatın yoksa mazot benzin el yakıyor. Politika yapanların tuzu kuru, maaşları sebil, koltukları yayla. Benim zavallı fakir halkım ne yapsın, çiftçim, işsizim, esnafım, sanayicim, emeklim, çalışanım, memurum ne yapsın. Her şeye rağmen yine de Cumhuriyet, yine de Demokrasi…

ANNECİĞİM

Bugün senin gerçek dünyaya gittiğin günün yıl dönümü. Senin cennette olduğuna eminim. Ben çocukken emeklilik yoktu. Sen mahallemizde ne kadar fakir, dul, yetim, yaşlı kimsesiz varsa onlara gizlice kahyamız Ahmet abi ile yardım gönderirdin. Odun, kömür ilk onlara gider sonra bize gelirdi. Canım Annem; Allahtan korkmayan, haset, fesat, kıskanç, yalancı, riyakar insanlardan ben bıktım. Senin beni onlara karşı koruduğuna inanıyorum. Senin o gerçek dünyada mutlu olduğuna inanıyorum. Ben senin bir gün yalan söylediğini, bir gün mollalardan medet umduğunu görmedim. Yobaz hocalardan, büyücülerden nefret ederdin. Beni de “hacı olma, hoca olma, hakiki Müslüman ol” felsefesiyle yetiştirdin. Sana teşekkür ederim. Seni gerçek seven kızın.